Çok Şey Yarım
Hâlâ: Ayşe Sarısaym Babası Behçet Necatigil’i Anlatıyor’dan:
“Babam
genellikle sessiz, az konuşan, içe dönük bir insandı. Onun rahat konuşabilmesi,
üstündeki o çekingen, tutuk görüntüyü atabilmesi için “havasını bulması”
gerekirdi; bu da çok sık yaşanan bir durum değildi. Annem, nişan gecesi babamın
nasıl sikildiğini, yerinde duramadığını, sonunda bir ara evin dışına kaçıp
“işleri bitince ben gelip alırım babamlarfdiyerek sokakta volta attığını
anlatmıştı bize. Bu olaya hem çok gülmüş hem de hak vermiştim babama.
İnsanların pek çoğunun kendisini rahatsız hissedeceği böylesi bir seremoni,
babam için kim bilir ne büyük bir işkence olmuştu. Ama annemin ailesinin, zaten
kızlarını pek de istekli olmadan vermeye razı oldukları damat adayına
duydukları tepkiyi de artırmıştır mutlaka bu volta olayı.
Evlenme
hazırlıkları dönemi oldukça sıkıntılı geçmiş. Annemin maddi sorunları, bu
sorunları babama yansıtmama çabaları; babamın ise ailesinden borç olarak aldığı
parayla kuracakları evin asgari ihtiyaçlarını karşılamaya çalışması her ikisini
de oldukça zorlamış. Bu arada babamın ailesinin yaşadığı Beşiktaş,
Valideçeşmesi, Dibekçi Kâmil Sokağı (şimdi Enis Akaygen Sokağı), 22 numaralı
evde, aile bireyleri, bir nikâh memuru ve iki şahitle nikâhları kıyılmış (Ekim
1949, babamın nikâh şahidi Oktay Akbal, anneminki ise yakın aile dostları
Müved-ded Ermert). Ardından da bir yemek yenilmiş ve herkes kendi evine geri
dönmüş (evleri hazır olmadığı halde nikâhlarının kıyılmış olması, annemin
ailesinin tutuculuğundan olsa gerek!). Evlenmeleri bir ay kadar sonra
gerçekleşebilmiş. Bu süre zarfında annem “nikâhlı kocası” ile birkaç kez akşam
yemeğine çıkmak gibi bir ayrıcalığı yaşama fırsatı bulmuş, tabii dönüşte geç
kalmamak şartıyla! Yine Valideçeşmesi, Setüstü Sokak, 22 numarada bir kiralık
ev bulunup temel ihtiyaçlar iyi-kötü karşılandıktan sonra ise ikisinin de
yaşamında yeni bir dönem başlamış: Evlilik (Kasım 1949).
İlginç bir
rastlantıdır ki, yıllar sonra bu ahşap evin yerine yapılan apartmanın bir
dairesinde Hilmi Yavuz yaşadı. Babamın ölümünden sonra Hilmi Yavuz’u bu evde
ilk ziyaret ettiğimizde hepimiz değişik duygular içindeydik, özellikle annem
çok etkilendi bu durumdan. Evliliğinin ilk yıllarını geçirdiği eve yıllar sonra
yeniden gitmenin yanısıra, bu evde babamın çok sevdiği bir öğrencisinin/
dostunun yaşıyor olması gerçekten de heyecan vericiydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder