15 Mart 2013 Cuma

Biyografi Örneği-2


Çok Şey Yarım Hâlâ: Ayşe Sarısaym Babası Behçet Necatigil’i Anlatıyor’dan:

 

“Babam genellikle sessiz, az konuşan, içe dönük bir insandı. Onun rahat konuşabilmesi, üstündeki o çekingen, tutuk görüntüyü atabilmesi için “havasını bulması” gerekirdi; bu da çok sık yaşanan bir durum değildi. Annem, nişan gecesi babamın nasıl sikildiğini, yerinde duramadığını, sonunda bir ara evin dışına kaçıp “işleri bitince ben gelip alırım babamlarfdiyerek sokakta volta attığını anlatmıştı bize. Bu olaya hem çok gülmüş hem de hak vermiştim babama. İnsanların pek çoğunun kendisini rahatsız hissedeceği böylesi bir seremoni, babam için kim bilir ne büyük bir işkence olmuştu. Ama annemin ailesinin, zaten kızlarını pek de istekli olmadan vermeye razı oldukları damat adayına duydukları tepkiyi de artırmıştır mutlaka bu volta olayı.

Evlenme hazırlıkları dönemi oldukça sıkıntılı geçmiş. Annemin maddi sorunları, bu sorunları babama yansıtmama çabaları; babamın ise ailesinden borç olarak aldığı parayla kuracakları evin asgari ihtiyaçlarını karşılamaya çalışması her ikisini de oldukça zorlamış. Bu arada babamın ailesinin yaşadığı Beşiktaş, Valideçeşmesi, Dibekçi Kâmil Sokağı (şimdi Enis Akaygen Sokağı), 22 numaralı evde, aile bireyleri, bir nikâh memuru ve iki şahitle nikâhları kıyılmış (Ekim 1949, babamın nikâh şahidi Oktay Akbal, anneminki ise yakın aile dostları Müved-ded Ermert). Ardından da bir yemek yenilmiş ve herkes kendi evine geri dönmüş (evleri hazır olmadığı halde nikâhlarının kıyılmış olması, annemin ailesinin tutuculuğundan olsa gerek!). Evlenmeleri bir ay kadar sonra gerçekleşebilmiş. Bu süre zarfında annem “nikâhlı kocası” ile birkaç kez akşam yemeğine çıkmak gibi bir ayrıcalığı yaşama fırsatı bulmuş, tabii dönüşte geç kalmamak şartıyla! Yine Valideçeşmesi, Setüstü Sokak, 22 numarada bir kiralık ev bulunup temel ihtiyaçlar iyi-kötü karşılandıktan sonra ise ikisinin de yaşamında yeni bir dönem başlamış: Evlilik (Kasım 1949).

İlginç bir rastlantıdır ki, yıllar sonra bu ahşap evin yerine yapılan apartmanın bir dairesinde Hilmi Yavuz yaşadı. Babamın ölümünden sonra Hilmi Yavuz’u bu evde ilk ziyaret ettiğimizde hepimiz değişik duygular içindeydik, özellikle annem çok etkilendi bu durumdan. Evliliğinin ilk yıllarını geçirdiği eve yıllar sonra yeniden gitmenin yanısıra, bu evde babamın çok sevdiği bir öğrencisinin/ dostunun yaşıyor olması gerçekten de heyecan vericiydi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder