İKİ YOLCU
Bir zamanlar
bir yolcu dağların derinliklerinde, kalın bir kar tabakasıyla kaplı az
kullanılan bir patikada tek başına yürüyordu. Kar giderek daha derinleşiyor,
yol giderek daha tehlikeli olmaya başlıyordu. Sonunda yolcu soğuğa
dayanamayacak hale geldi ve yere yığıldı. Şansı varmış ki, aynı yoldan ikinci
bir yolcu geçti ve diğerinin durumunu görünce çok üzüldü. Onu kaldırdı ve
kendine getirecek bir şeyler verdi. Daha sonra ilk yolcu, yeni gelenin elini
ellerinin arasına aldı ve ona olan borcunu yaşadığı sürece unutmayacağına dair
yemin etti. Diğeri hafifçe gülümsedi ve bir şey söylemedi. İlk yolcu, daha
sonra eve ulaştığında bu olanları herkese anlatacağını söyledi. Bu insancıl
davranışı her tarafta anlatacak, geleceğe kalması için yazıya ve dizelere
dökecekti. Diğeri bir kez daha gülümsedi ve bir şey söylemedi.
Birlikte
yollarım hızla devam ettiler ama patika gittikçe daha tehlikeli bir hale geldi,
kar derinleşti ve yolculardan biri tökezledi. Bir çığlık atarak yanındakinin
elini kavradı ve ikisi birlikte dipsiz bir uçuruma yuvarlanıp kayboldular. On
bin yıl da geçse, hiç kimsenin onların yazgısından haberi olmayacak -hele
ikinci yolcunun büyük iyiliğinden.
KUNİKİDA DOPPO
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder