OKTAY AKBAL’DAN
28 Aralık Çarşamba
Ocak’ın
29’unda tam on yıl olacak. Ziya Osman Saba’yı karlı bir havada Eyüp’te toprağa
vermiştik. Yıllar çabuk mu geçiyor belirli bir yaştan sonra? Çocuklukta günler,
haftalar bitmezdi bir türlü. Ama yolun yarısına gelmeye gör, her şey kopuk bir
film gibi akıveriyor… Ziya Osman’ı son görüşümde ince bir dosya çıkarmıştı
çekmeceden. “Nefes Almak” yazıyordu üzerinde. Yeni kitabıydı. “Ölümümden sonra
çıkacak,” demişti. “Haydi haydi,” demiştim, “Okurları o kadar bekletmeye hakkın
var mı?” Gülümsemişti. Birkaç hafta sonrasını mı düşünerek. Ben düşünememiştim
o günden ötesini. Canlı bir insanın, hele bir dostun, bir sevilenin yok
olabileceğini düşleyemiyoruz.
On yıl geçip
gitmiş bile. Şiirlerini karıştırıyorum. Bilmeyen, Ziya Osman’ı yaşamı süresince
ölümü özleyerek bekleyen biri sanır. Hep ölüm, hep ölüm düşünceleri. O ölümü
değil, dünyada bulunamayacak bir çeşit “yaşam”ı özlüyordu.
(Anılarda Görmek)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder