SÖZLÜ ANLATIM
1)RÖPORTAJ
Gazetecilerin bir yeri, bir kurumu ziyaret ederek o yerin
özelliklerini, orada gördüklerini kişisel düşünceleriyle birleştirip
fotoğraflarla belgeleyerek kaleme aldıkları yazı türüne “röportaj” denir. Bu terimin kökeni, Latincede “‘toplamak, getirmek” anlamlarında kullanılan “reportare” kelimesine dayanır. Günümüzde Fransızca “reportage” kelimesinin Türkçe telaffuzu olan
“röportaj” terimi kullanılmaktadır.
Röportaj türü, gazeteciliğin gelişmesiyle
ortaya çıkmıştır. Röportaj yazarı; sorunu yerinde inceleyerek, gezip görerek,
halkla, mağdurla ve yetkili kişilerle konuşarak fotoğraf, belge, istatistik
bilgiler gibi verilerle destekleyerek konuyu okuyucunun bilgisine sunar.
Röportajda gözlem, araştırma, yorum ve değerlendirme önemlidir. Röportajcının
amacı, konuyu çarpıtmadan belgesel olarak okuyucuya sunmak, okuyucuyu konun
içinde yaşatmak, kamuoyunu aydınlatmaktır. Röportaj, tek bir yazı olabileceği
gibi, aynı konuda dizi yazı da olabilir. Ortamı, duyguları, görünümleri “betimlemek”; süreçleri, eylemleri “anlatmak”; konuyla ilgili olarak söz konusu ortamda
yaşayan kişilerin sözlerini “alıntılamak”;
yazarın kişisel düşüncelerini “yansıtmak” ve
anlatılanlardan “sonuç çıkarmak” bir röportajda bulunması
gereken temel öğelerdir.
Röportajın
Genel Özellikleri
·
Röportaj, makale gibi, düşünsel planla yazılır.
·
Röportajda ele alınan konu ya toplumal ya da
sanatla ilgilidir.
·
İşlenen konu bilgi, belge, görsellerle
desteklenir.
·
Röportajda verilen bilgiler ve ortaya konan
belgeler gerçeği yansıtır. Anlatılanlar kendi içinde tutarlıdır.
·
Yazarın bilgi, izlenim, görüş ve düşüncelerini
yansıtır. Yazar, gerçekleri öznel yaşamla harmanlar.
·
Röportajın anlatımında diyaloglardan
yararlanılır.
·
Yaşanmış olaylar, durumlar anlatılır. Kısa
cümlelerle metin hareketli hâle getirilir.
·
Röportaj, birinci kişi ağzından yazılır.
·
Röportajda dil, ağırlıklı olarak göndergesel
işlevde kullanılır.
·
Röportajlar, medya organlarında yayımlanır.
·
Röportajda çok yönlü anlatım olanakları vardır.
·
Röportaj yazarı açıklayıcı anlatım, öyküleyici
anlatım, betimleyici anlatım ve tartışmacı anlatım gibi bütün anlatım
yollarından yararlanır. Röportajda öykülemeye ağırlık verilir.
·
Özelden genele gidilir.
·
Heyecanın ölçüsü genelde şimdiki zaman kullanımıyla
artırılır.
·
Röportajlar genellikle soru cevap tarzında olur.
Ancak bazı yazarlar röportajı hikâye kurgusu ve üslubu içinde vermeyi tercih
ederler.
Konularına Göre Röportajlar
4) Bir
yeri konu alan röportaj: Röportaj yapılan yerde sürdürülen yaşam her
yönüyle bilinir. Bu yerin farklı yönleri film, ses ve fotoğraflarla ortaya
konur.
2) Eşyayı konu alan röportaj: Konu
olan eşya her yönüyle bilinir. Eşyanın dikkat çekici ve düşündürücü yönleri ele
alınır.
3) İnsanı konu alan röportaj:
Belli bir alanda üne kavuşmuş kişilerin dikkat çeken ve düşündüren yönleri
belirtilir.
Sunuş Biçimine Göre Röportajlar
1) Amerikan röportajı: Yazıya
en kuvvetli yönüyle girilir. En son söylenmesi gereken kelimeler, en önce
söylenir. Okuyucunun hiç beklenilmeyen bir girişle karşılaşması, ilk paragrafın
sürpriz uyandırması, giriş bölümünün âdeta şok bölümü olması bu tip röportajın
en önemli özelliğidir.
2) Alman röportajı: Bu
röportajda, yazar konuyu işlerken yazıya kendini katar; konu hep “ben” ekseni
etrafında döner.
Röportaj Türünün Tarihsel Gelişimi
Röportaj 20. yüzyılda, gazetenin ortaya çıkmasından sonra
gelişmiştir. Dünyada Jack London. Hemingway, Sartre gibi pek çok ünlü
edebiyatçı, aynı zamanda röportaj türünde yazılar da kaleme almıştır. Türk
basınında röportaj türü, başlangıçta mülakat niteliğinde gelişmiş, özellikle
1960′tan sonra, Türk toplumunun çeşitli sorunları kamuoyuna duyurulurken,
edebiyatçılarımızın röportaj türünden oldukça başarılı bir biçimde
yararlanmaları, aynı zamanda da röportaj tekniğinin gelişmesini, röportajın
gazetelerin vazgeçilmez bir birimi hâline gelmesini sağlamıştır. Basınımızda
Ruşen Eşref Ünaydın, Falih Rıfkı Atay, Yaşar Kemal röportaj türünde yapıt veren
sanatçılar arasında sayılabilir.
Bir gazetecinin, toplumdaki önemli kişileri ziyaret etmesi, bu ziyaret sırasında o kişilere genellikle gündemde olan önemli bir konuyla ilgili sorular sorması ve bu sorulara aldığı cevapları gazetesinde yazması sonucu oluşan yazılara mülakat adı verilir. Mülakat, görüşmeyle veya görüşme sonucu ortaya çıkan yazılardır.
Mülakatın Aşamaları
Mülakat Yapacak Kişinin Dikkat Etmesi Gereken
Unsurlar
Mülakat Yapılacak Kişiler
Mülakat
Yapılan Kişinin Tanıtılması
Mülakat Yöntemleri Ve Türleri
Mülakat Yazısının Özellikleri
Mülakat Örnekleri
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU NE DİYOR ?
Söylevin Özellikleri
2)MÜLAKAT
Bir gazetecinin, toplumdaki önemli kişileri ziyaret etmesi, bu ziyaret sırasında o kişilere genellikle gündemde olan önemli bir konuyla ilgili sorular sorması ve bu sorulara aldığı cevapları gazetesinde yazması sonucu oluşan yazılara mülakat adı verilir. Mülakat, görüşmeyle veya görüşme sonucu ortaya çıkan yazılardır.
Mülakat; tanınmış veya alanında söz sahibi bir kimsenin
belirli konulardaki görüşlerini öğrenmek amacıyla o kişiyle buluşma, ahbaplık
etme; bir iş üzerinde karşılıklı fikir yürütme, görüşme anlamlarına da gelir.
Mülakatlarda açık bir anlatım kullanılmalıdır. Açık bir
anlatımda akıcılık, duruluk ve yalınlık bulunur. Mülakat, diyaloglara dayalı
bir anlatım türüdür. Dolayısıyla mülakatta söyleşmeye bağlı anlatım türü
ağırlıklı olarak kullanılır. Bunun yanında açıklayıcı anlatım ve öyküleyici
anlatım türü de mülakatta başvurulan anlatım türleri arasındadır.
Mülakat; belli bir işe veya bilgi edinmeye yönelik olabilir.
Bu bakımdan mülakatın iki ana bölüme ayrıldığı söylenebilir.
Mülakatın Aşamaları
·
Kendini tanıtma
·
İsteğini en kısa yoldan açıklama
·
Görüşme için randevu talebinde bulunma
·
Hem görüşme öncesinde hem görüşme sırasında
nezaketli olma
·
Görüşülecek kişinin konuya ilgisini çekme
·
Görüşülecek kişi ve konuyla ilgili iyi bir
hazırlık süreci geçirme
·
Görüşmeyi bitirme ve izin isteme
Mülakat Yapacak Kişinin Dikkat Etmesi Gereken
Unsurlar
·
İlk önce konuyu ve görüşülecek kişiyi belirlemek
gerekir.
·
Mülakat yapılacak kişiyle görüşmek ve ondan
randevu talep etmek gerekir.
·
Görüşülecek kişi ve konu hakkında iyi bir
araştırma ve hazırlık yapmalıdır.
·
Randevu saatine mutlaka uymalıdır.
·
Görüştüğü kişinin ilgisini ve dikkatini
çekmelidir.
·
Bilgi, birikim ve kültürüyle muhatabını
konuşmaya ikna edebilecek yeteneğe sahip olmalıdır.
·
Görüşme sırasında konuşmasına dikkat etmeli;
ölçülü, nazik ve saygılı bir üslup kullanmalıdır.
·
Görüşme esnasında konuşmacının sözünü gereksiz
yere kesmemelidir.
·
Soruları önceden yansız bir tutumla
hazırlamalıdır.
·
Mülakat yaptığı kişinin görüşlerini hiçbir
değişiklik yapmadan, olduğu gibi yazıya aktarmalıdır.
Mülakata Hazırlık
Mülakatın etkisi verimliliği yapılan hazırlıkla doğru
orantılıdır. Mülakatlara ön hazırlık yapmak gerekir. Bu hazırlık sürecini şöyle
açıklayabiliriz:
·
Mülakat konusuna yönelik bilgi edinmek
·
Mülakat yapılacak kişi hakkında bilgi sahibi
olmak
·
Konu hakkında önceden sorular hazırlamak
·
Belirlenen görüşme zamanına uymak
·
Görüşme sırasında nazik ve ölçülü olmak
·
Mülakat verecek kişinin ilgisini ve dikkatini
çekmek
·
Karşısındakini konuşmaya ikna edebilecek
kültürel birikime ve yeteneğe sahip olmak
Mülakat Yapılacak Kişiler
Alanında uzman veya tanınmış kişilerle, devlet adamlarıyla
vs. mülakat yapılabilir. Toplumda önemli bir yer edinmiş, ün kazanmış
insanlarla mülakat yapılır. Toplumda bir ağırlığı olmayan, tanınmamış kişilerle
mülakat yapmanın bir anlamı yoktur. Bunun yanında mülakat yapılan kişinin
söylediklerinin haber değeri taşıması gerektiğini de unutmamak gerekir.
Mülakat
Yapılan Kişinin Tanıtılması
·
Mülakat yapılan kişinin doğru ve eksiksiz şekilde
tanıtılmasına özen gösterilmelidir.
·
Kişinin hayat hikâyesi, önemli noktalarıyla
belirtilmeli, uzmanlık alanı açıklanmalı, ne gibi çalışmalar yaptığına,
eserlerine kısa da olsa değinilmelidir.
·
Mülakat yapılan kişinin hayat felsefesi,
bilgisi, donanımı, zevkleri, korkuları, yaşamını etkileyen olaylar vb.
yansıtılmalıdır.
Mülakat Yöntemleri Ve Türleri
·
Yüz
yüze yapılan mülakatlar
·
Telefon,
televizyon gibi anında ses ve resim ileticileri ile yapılan mülakatlar
·
Sağır
ve dilsizlerle gerçekleştirilen hareketle (simgesel) iletişim mülakatları
Bunların
dışında mülakat, görüşme amacına göre, görüşmeye katılanların sayısına,
görüşülmek istenen kişiye, görüşme biçimine, görüşmenin yapısına, sorulara ve
ölçülmek istenen özelliklere, görüşmedeki kuralların niteliğine göre de
sınıflandırılabilir.
Mülakat Yazısının Özellikleri
Mülakat yazısında;
·
Görüşülen kişinin adı
·
Mesleği veya ne işle uğraştığı
·
Hangi amaçla konuşulduğu
·
Buluşma mekânı
·
Sorular ve cevaplar
Mülakat yapılan kimsenin o konu üzerindeki temel görüşü yer
alır.
Sonuç olarak mülakat; bağımsız haber alma yollarından
biridir. Mülakat; mülakat veren insanların kişilikleri gibi çeşitlidir. Mülakat
genellikle sorular ve cevaplardan oluşur. Soru soran kişi konuyu genişletir,
anlatımı düzenler. Mülakatın başarısı, mülakat yapan kimsenin yeteneğine
bağlıdır.
Mülakat yapılan kişilerin sorulara verdiği cevapların
değiştirilmeden aynen yayımlanması mülakat türünün en başta gelen özelliğidir.
Mülakatı yapan kişi kendi yorum ve görüşlerini mülakata eklemez.
Mülakatta dil genel olarak göndergesel işlevde kullanılır.
Çünkü mülakatta bilgi vermek, bir konuda okuru aydınlatmak söz konusudur.
Mülakatta cümleler açık, yalın olmalı; diyalog çizgisinden,
tırnak işaretinden yararlanılmalı; konuşmanın ayrıntılarına girmeyip ana
fikirler üzerinde durulmalıdır.
Mülakat Örnekleri
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU NE DİYOR ?
- En çok hangi eserinizi seversiniz?
- En çok, “Kiralık Konakla “Yaban”ı severim.
- Niçin?
- “Kiralık Konak” bence roman tekniğine uygun olan
eserimdir. “Yaban’a gelince o, bütün millî heyecanlarımı taşıyan kitaplarımdan
biri olmak dolayısıyla bence çok kıymetlidir.
- Bugün hikâye ve romancılığımızı nasıl buluyorsunuz?
“- Bugünkü nesil, hikâyecilikte eski nesli epeyce geride
bırakmıştır. Fakat henüz roman adı verilebilecek bir büyük eser meydana
gelmemiştir. Belki yanılıyorum, bugünkü telakkime göre roman, bir insan ve
hayat görüşünün felsefesidir. Ve böyle bir görüşle böyle bir felsefe ancak uzun
soluklu bir çalışma ile vücuda gelebilir. Ve böyle bir eserin yanında küçük
hikâye ancak bir etkiyi ifade edebilir. Hepimizi edebiyata hikâye yazmakla
başlamışızdır. Hayat tecrübelerimiz çoğaldıkça hikâyenin hududunu romanla
genişletmek mecburiyetinde kalmışızdır.
- Sanat alanından yaptıklarınızla yapmak istedikleriniz
arasında bir fark oldu mu?
- Samimiyetle itiraf ederim ki bu alanda yaptıklarım, yapmak
istediklerimin bir gölgesinden ibarettir.
(Mustafa BAYDAR)
Bu mülakat yazısı, Millî Edebiyat Döneminin önde gelen
yazarlarından Yakup Kadri ile yapılan görüşme sonucu ortaya çıkmıştır. Mülakatı
yapan kişi olan Mustafa Baydar, görüldüğü üzere yazara sorularını yöneltmiş ve
ondan aldığı cevapları yazıya geçirmiştir. Soruların, Yakup Kadri’nin
eserlerine yönelik hazırlandığı anlaşılmaktadır. Mülakatı yapan kişi,
sorularıyla Yakup Kadri’nin eserleri, Türk romanı ve hikâyesiyle ilgili
görüşlerini açığa çıkarmak istemektedir. Sorular, yansız bir tutumla
hazırlandığı izlenimini vermektedir.
3) SÖYLEV(HİTABET,NUTUK)
Bir dinleyici topluluğuna bir düşünceyi aşılamak, topluluğu
coşturmak ve bir amaç doğrultusunda yönlendirmek için yapılan konuşmalardır.
Bir topluluğa düşünceler, duygular aşılamak amacıyla söylenen, uzunca, coşkulu
ve güzel sözlere nutuk (söylev) denir. Nutukların askeri, siyasal ve dinî olmak
üzere üç çeşidi vardır. Bunun yanında kulüp, dernek ve sendika yöneticilerinin
yaptığı konuşmalar da nutuk türü içinde değerlendirilebilir.
Nutuklarda topluluğa seslenen kişi (hatip), dilin güzel ve
etkileyici olmasına önem verir. Çünkü amaç, dinleyicileri coşturmak, onları
belli bir hedefe yönlendirmek, ortak duygularda bir araya getirerek
heyecanlandırmak ve harekete geçirmektir. Nutukta konuşmacı belli bir plana
göre konuşmalı, dinleyicileri sıkmaktan kaçınmalı, açık ve inandırıcı
olmalıdır.
Alıcıyı harekete geçirme niteliği taşıyan nutuklarda
özellikle sonuç bölümü çok önemlidir. Bu bölüm, etkileyici bir sözle
bitirilmelidir. Konuşmacı, bu bölümde ustalığını göstermelidir.
Söylevin Özellikleri
·
Söylev veren kişiye hatip
denir.
·
İyi bir hatip nerede, ne söyleyeceğini bilmeli,
dinleyiciyi istediği doğrultuda yönlendirebilecek iletişim becerisine sahip
olmalıdır.
·
Söylevin başarılı olması; hatibin jest, mimik,
vurgu ve tonlama gibi öğeleri doğru kullanmasıyla orantılıdır.
·
Türk edebiyatında önemli söylevciler Mehmet Akif
Ersoy, Halide Edip Adıvar ve Hamdullah Suphi Tanrıöver’dir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder