13 Mart 2013 Çarşamba

Sözlü Anlatım


                      SÖZLÜ ANLATIM                   

1)RÖPORTAJ
Gazetecilerin bir yeri, bir kurumu ziyaret ederek o yerin özelliklerini, orada gördüklerini kişisel düşünceleriyle birleştirip fotoğraflarla belgeleyerek kaleme aldıkları yazı türüne “röportaj” denir. Bu terimin kökeni, Latincede “‘toplamak, getirmek” anlamlarında kullanılan “reportare” kelimesine dayanır. Günümüzde Fransızca “reportage” kelimesinin Türkçe telaffuzu olan “röportaj” terimi kullanılmaktadır.
Röportaj türü, gazeteciliğin gelişmesiyle ortaya çıkmıştır. Röportaj yazarı; sorunu yerinde inceleyerek, gezip görerek, halkla, mağdurla ve yetkili kişilerle konuşarak fotoğraf, belge, istatistik bilgiler gibi verilerle destekleyerek konuyu okuyucunun bilgisine sunar. Röportajda gözlem, araştırma, yorum ve değerlendirme önemlidir. Röportajcının amacı, konuyu çarpıtmadan belgesel olarak okuyucuya sunmak, okuyucuyu konun içinde yaşatmak, kamuoyunu aydınlatmaktır. Röportaj, tek bir yazı olabileceği gibi, aynı konuda dizi yazı da olabilir. Ortamı, duyguları, görünümleri “betimlemek”; süreçleri, eylemleri “anlatmak”; konuyla ilgili olarak söz konusu ortamda yaşayan kişilerin sözlerini “alıntılamak”; yazarın kişisel düşüncelerini “yansıtmak” ve anlatılanlardan “sonuç çıkarmak” bir röportajda bulunması gereken temel öğelerdir.

Röportajın  Genel Özellikleri

·         Röportaj, makale gibi, düşünsel planla yazılır.
·         Röportajda ele alınan konu ya toplumal ya da sanatla ilgilidir.
·         İşlenen konu bilgi, belge, görsellerle desteklenir.
·         Röportajda verilen bilgiler ve ortaya konan belgeler gerçeği yansıtır. Anlatılanlar kendi içinde tutarlıdır.
·         Yazarın bilgi, izlenim, görüş ve düşüncelerini yansıtır. Yazar, gerçekleri öznel yaşamla harmanlar.
·         Röportajın anlatımında diyaloglardan yararlanılır.
·         Yaşanmış olaylar, durumlar anlatılır. Kısa cümlelerle metin hareketli hâle getirilir.
·         Röportaj, birinci kişi ağzından yazılır.
·         Röportajda dil, ağırlıklı olarak göndergesel işlevde kullanılır.
·         Röportajlar, medya organlarında yayımlanır.
·         Röportajda çok yönlü anlatım olanakları vardır.
·         Röportaj yazarı açıklayıcı anlatım, öyküleyici anlatım, betimleyici anlatım ve tartışmacı anlatım gibi bütün anlatım yollarından yararlanır. Röportajda öykülemeye ağırlık verilir.
·         Özelden genele gidilir.
·         Heyecanın ölçüsü genelde şimdiki zaman kullanımıyla artırılır.
·         Röportajlar genellikle soru cevap tarzında olur. Ancak bazı yazarlar röportajı hikâye kurgusu ve üslubu içinde vermeyi tercih ederler.


Konularına Göre Röportajlar


4) Bir yeri konu alan röportaj: Röportaj yapılan yerde sürdürülen yaşam her yönüyle bilinir. Bu yerin farklı yönleri film, ses ve fotoğraflarla ortaya konur.
2) Eşyayı konu alan röportaj: Konu olan eşya her yönüyle bilinir. Eşyanın dikkat çekici ve düşündürücü yönleri ele alınır.
3) İnsanı konu alan röportaj: Belli bir alanda üne kavuşmuş kişilerin dikkat çeken ve düşündüren yönleri belirtilir.

Sunuş Biçimine Göre Röportajlar


1) Amerikan röportajı: Yazıya en kuvvetli yönüyle girilir. En son söylenmesi gereken kelimeler, en önce söylenir. Okuyucunun hiç beklenilmeyen bir girişle karşılaşması, ilk paragrafın sürpriz uyandırması, giriş bölümünün âdeta şok bölümü olması bu tip röportajın en önemli özelliğidir.
2) Alman röportajı: Bu röportajda, yazar konuyu işlerken yazıya kendini katar; konu hep “ben” ekseni etrafında döner.

Röportaj Türünün Tarihsel Gelişimi


Röportaj 20. yüzyılda, gazetenin ortaya çıkmasından sonra gelişmiştir. Dünyada Jack London. Hemingway, Sartre gibi pek çok ünlü edebiyatçı, aynı zamanda röportaj türünde yazılar da kaleme almıştır. Türk basınında röportaj türü, başlangıçta mülakat niteliğinde gelişmiş, özellikle 1960′tan sonra, Türk toplumunun çeşitli sorunları kamuoyuna duyurulurken, edebiyatçılarımızın röportaj türünden oldukça başarılı bir biçimde yararlanmaları, aynı zamanda da röportaj tekniğinin gelişmesini, röportajın gazetelerin vazgeçilmez bir birimi hâline gelmesini sağlamıştır. Basınımızda Ruşen Eşref Ünaydın, Falih Rıfkı Atay, Yaşar Kemal röportaj türünde yapıt veren sanatçılar arasında sayılabilir.


2)MÜLAKAT

Bir gazetecinin, toplumdaki önemli kişileri ziyaret etmesi, bu ziyaret sırasında o kişilere genellikle gündemde olan önemli bir konuyla ilgili sorular sorması ve bu sorulara aldığı cevapları gazetesinde yazması sonucu oluşan yazılara mülakat adı verilir. Mülakat, görüşmeyle veya görüşme sonucu ortaya çıkan yazılardır.
Mülakat; tanınmış veya alanında söz sahibi bir kimsenin belirli konulardaki görüşlerini öğrenmek amacıyla o kişiyle buluşma, ahbaplık etme; bir iş üzerinde karşılıklı fikir yürütme, görüşme anlamlarına da gelir.
Mülakatlarda açık bir anlatım kullanılmalıdır. Açık bir anlatımda akıcılık, duruluk ve yalınlık bulunur. Mülakat, diyaloglara dayalı bir anlatım türüdür. Dolayısıyla mülakatta söyleşmeye bağlı anlatım türü ağırlıklı olarak kullanılır. Bunun yanında açıklayıcı anlatım ve öyküleyici anlatım türü de mülakatta başvurulan anlatım türleri arasındadır.
Mülakat; belli bir işe veya bilgi edinmeye yönelik olabilir. Bu bakımdan mülakatın iki ana bölüme ayrıldığı söylenebilir.


Mülakatın Aşamaları


·         Kendini tanıtma
·         İsteğini en kısa yoldan açıklama
·         Görüşme için randevu talebinde bulunma
·         Hem görüşme öncesinde hem görüşme sırasında nezaketli olma
·         Görüşülecek kişinin konuya ilgisini çekme
·         Görüşülecek kişi ve konuyla ilgili iyi bir hazırlık süreci geçirme
·         Görüşmeyi bitirme ve izin isteme


Mülakat Yapacak Kişinin Dikkat Etmesi Gereken Unsurlar

·         İlk önce konuyu ve görüşülecek kişiyi belirlemek gerekir.
·         Mülakat yapılacak kişiyle görüşmek ve ondan randevu talep etmek gerekir.
·         Görüşülecek kişi ve konu hakkında iyi bir araştırma ve hazırlık yapmalıdır.
·         Randevu saatine mutlaka uymalıdır.
·         Görüştüğü kişinin ilgisini ve dikkatini çekmelidir.
·         Bilgi, birikim ve kültürüyle muhatabını konuşmaya ikna edebilecek yeteneğe sahip olmalıdır.
·         Görüşme sırasında konuşmasına dikkat etmeli; ölçülü, nazik ve saygılı bir üslup kullanmalıdır.
·         Görüşme esnasında konuşmacının sözünü gereksiz yere kesmemelidir.
·         Soruları önceden yansız bir tutumla hazırlamalıdır.
·         Mülakat yaptığı kişinin görüşlerini hiçbir değişiklik yapmadan, olduğu gibi yazıya aktarmalıdır.

 

Mülakata Hazırlık

Mülakatın etkisi verimliliği yapılan hazırlıkla doğru orantılıdır. Mülakatlara ön hazırlık yapmak gerekir. Bu hazırlık sürecini şöyle açıklayabiliriz:
·         Mülakat konusuna yönelik bilgi edinmek
·         Mülakat yapılacak kişi hakkında bilgi sahibi olmak
·         Konu hakkında önceden sorular hazırlamak
·         Belirlenen görüşme zamanına uymak
·         Görüşme sırasında nazik ve ölçülü olmak
·         Mülakat verecek kişinin ilgisini ve dikkatini çekmek
·         Karşısındakini konuşmaya ikna edebilecek kültürel birikime ve yeteneğe sahip olmak


Mülakat Yapılacak Kişiler

Alanında uzman veya tanınmış kişilerle, devlet adamlarıyla vs. mülakat yapılabilir. Toplumda önemli bir yer edinmiş, ün kazanmış insanlarla mülakat yapılır. Toplumda bir ağırlığı olmayan, tanınmamış kişilerle mülakat yapmanın bir anlamı yoktur. Bunun yanında mülakat yapılan kişinin söylediklerinin haber değeri taşıması gerektiğini de unutmamak gerekir.


Mülakat  Yapılan Kişinin Tanıtılması

·         Mülakat yapılan kişinin doğru ve eksiksiz şekilde tanıtılmasına özen gösterilmelidir.
·         Kişinin hayat hikâyesi, önemli noktalarıyla belirtilmeli, uzmanlık alanı açıklanmalı, ne gibi çalışmalar yaptığına, eserlerine kısa da olsa değinilmelidir.
·         Mülakat yapılan kişinin hayat felsefesi, bilgisi, donanımı, zevkleri, korkuları, yaşamını etkileyen olaylar vb. yansıtılmalıdır.


Mülakat Yöntemleri Ve Türleri

·         Yüz yüze yapılan mülakatlar
·         Telefon, televizyon gibi anında ses ve resim ileticileri ile yapılan mülakatlar
·         Sağır ve dilsizlerle gerçekleştirilen hareketle (simgesel) iletişim mülakatları
Bunların dışında mülakat, görüşme amacına göre, görüşmeye katılanların sayısına, görüşülmek istenen kişiye, görüşme biçimine, görüşmenin yapısına, sorulara ve ölçülmek istenen özelliklere, görüşmedeki kuralların niteliğine göre de sınıflandırılabilir.


Mülakat Yazısının Özellikleri

Mülakat yazısında;
·         Görüşülen kişinin adı
·         Mesleği veya ne işle uğraştığı
·         Hangi amaçla konuşulduğu
·         Buluşma mekânı
·         Sorular ve cevaplar
Mülakat yapılan kimsenin o konu üzerindeki temel görüşü yer alır.
Sonuç olarak mülakat; bağımsız haber alma yollarından biridir. Mülakat; mülakat veren insanların kişilikleri gibi çeşitlidir. Mülakat genellikle sorular ve cevaplardan oluşur. Soru soran kişi konuyu genişletir, anlatımı düzenler. Mülakatın başarısı, mülakat yapan kimsenin yeteneğine bağlıdır.
Mülakat yapılan kişilerin sorulara verdiği cevapların değiştirilmeden aynen yayımlanması mülakat türünün en başta gelen özelliğidir. Mülakatı yapan kişi kendi yorum ve görüşlerini mülakata eklemez.
Mülakatta dil genel olarak göndergesel işlevde kullanılır. Çünkü mülakatta bilgi vermek, bir konuda okuru aydınlatmak söz konusudur.
Mülakatta cümleler açık, yalın olmalı; diyalog çizgisinden, tırnak işaretinden yararlanılmalı; konuşmanın ayrıntılarına girmeyip ana fikirler üzerinde durulmalıdır.


Mülakat Örnekleri

YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU NE DİYOR ?

- En çok hangi eserinizi seversiniz?
- En çok, “Kiralık Konakla “Yaban”ı severim.
- Niçin?
- “Kiralık Konak” bence roman tekniğine uygun olan eserimdir. “Yaban’a gelince o, bütün millî heyecanlarımı taşıyan kitaplarımdan biri olmak dolayısıyla bence çok kıymetlidir.
- Bugün hikâye ve romancılığımızı nasıl buluyorsunuz?
“- Bugünkü nesil, hikâyecilikte eski nesli epeyce geride bırakmıştır. Fakat henüz roman adı verilebilecek bir büyük eser meydana gelmemiştir. Belki yanılıyorum, bugünkü telakkime göre roman, bir insan ve hayat görüşünün felsefesidir. Ve böyle bir görüşle böyle bir felsefe ancak uzun soluklu bir çalışma ile vücuda gelebilir. Ve böyle bir eserin yanında küçük hikâye ancak bir etkiyi ifade edebilir. Hepimizi edebiyata hikâye yazmakla başlamışızdır. Hayat tecrübelerimiz çoğaldıkça hikâyenin hududunu romanla genişletmek mecburiyetinde kalmışızdır.
- Sanat alanından yaptıklarınızla yapmak istedikleriniz arasında bir fark oldu mu?
- Samimiyetle itiraf ederim ki bu alanda yaptıklarım, yapmak istediklerimin bir gölgesinden ibarettir.
(Mustafa BAYDAR)
Bu mülakat yazısı, Millî Edebiyat Döneminin önde gelen yazarlarından Yakup Kadri ile yapılan görüşme sonucu ortaya çıkmıştır. Mülakatı yapan kişi olan Mustafa Baydar, görüldüğü üzere yazara sorularını yöneltmiş ve ondan aldığı cevapları yazıya geçirmiştir. Soruların, Yakup Kadri’nin eserlerine yönelik hazırlandığı anlaşılmaktadır. Mülakatı yapan kişi, sorularıyla Yakup Kadri’nin eserleri, Türk romanı ve hikâyesiyle ilgili görüşlerini açığa çıkarmak istemektedir. Sorular, yansız bir tutumla hazırlandığı izlenimini vermektedir.


3) SÖYLEV(HİTABET,NUTUK)
Bir dinleyici topluluğuna bir düşünceyi aşılamak, topluluğu coşturmak ve bir amaç doğrultusunda yönlen­dirmek için yapılan konuşmalardır. Bir topluluğa düşünceler, duygular aşılamak amacıyla söylenen, uzunca, coşkulu ve güzel sözlere nutuk (söylev) denir. Nutukların askeri, siyasal ve dinî olmak üzere üç çeşidi vardır. Bunun yanında kulüp, dernek ve sendika yöneticilerinin yaptığı konuşmalar da nutuk türü içinde değerlendirilebilir.
Nutuklarda topluluğa seslenen kişi (hatip), dilin güzel ve etkileyici olmasına önem verir. Çünkü amaç, dinleyicileri coşturmak, onları belli bir hedefe yönlendirmek, ortak duygularda bir araya getirerek heyecanlandırmak ve harekete geçirmektir. Nutukta konuşmacı belli bir plana göre konuşmalı, dinleyicileri sıkmaktan kaçınmalı, açık ve inandırıcı olmalıdır.
Alıcıyı harekete geçirme niteliği taşıyan nutuklarda özellikle sonuç bölümü çok önemlidir. Bu bölüm, etkileyici bir sözle bitirilmelidir. Konuşmacı, bu bölümde ustalığını göstermelidir.

Söylevin Özellikleri

·         Söylev veren kişiye hatip denir.
·         İyi bir hatip nerede, ne söyleyeceğini bilmeli, dinleyi­ciyi istediği doğrultuda yönlendirebilecek iletişim beceri­sine sahip olmalıdır.
·         Söylevin başarılı olması; hatibin jest, mimik, vurgu ve tonlama gibi öğeleri doğru kullanmasıyla orantılıdır.
·         Türk edebiyatında önemli söylevciler Mehmet Akif Ersoy, Halide Edip Adıvar ve Hamdullah Suphi Tanrıöver’dir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder